* TAHİYYETÜ'L-MESCİD

 

ـ306 ـ6293 ـ1012 -حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمَ بْنُ الْمُنْذِرِ الْحِزَامِيُّ، وَيَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ؛ قَاَ: ثَنَا اِبْنُ أَبِي فُدَيْكٍ، عَنْ كَثِيرِ بْنِ زَيْدٍ، عَنِ الْمُطَّلِبِ بْنِ عَبْدِ اللّهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ أَنَّ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: )إِذَا دَخَلَ أَحَدُكُمُ الْمُسْجِدَ، فََ يَجْلِسْ حَتَّى يَرْكَعَ رَكْعَتَيْنِ(.فِي الزوائد: رجاله ثقات، إ أنه منقطع. قَالَ أَبُو حاتم: المطلب بن عبد اللّه عن أَبِي هُرَيْرَةَ، مرسل.

 

306. (1012) (6293)- Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz mescide girince iki rek'at namaz kılmadan oturmasın."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Fakihlerin tahiyyetü'l-mescid dedikleri bu namazı kılmak sünnettir. Mescide giren kimse sünnet veya farz herhangi bir namaz kılsa, tahiyyetü'l-mescid sevabını alır, ayrıca bunu da kılmak gerekmez. Bu namaz en az iki rek'attir, dileyen fazla da kılabilir.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/42.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/42.