* KIBLE

 

ـ305 ـ6292 ـ1010 -حَدَّثَنَا عَلْقَمَةُ بْنُ عَمْرٍو الدَّارِمِيُّ. ثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ، عَنْ أَبِي  إِسْحَاقَ، عَنِ الْبَرَاءِ؛ قاَلَ: صَلَّيْنَا مَعَ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَحْوَ بَيْتِ الْمَقْدِسِ ثَمَانِيَةَ عَشَرَ شَهْرًا. وَصُرِفَتِ الْقِبْلَةُ إِلَـى الْكَعْبَةِ بَعَدَ دُخُولِهِ إِلَـى الْمَدِيـنَةِ بِشَهْرَيْنِ. وَكَانَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إذا صَلَّي إِلَى بَيْتِ الْمَقْدِسِ أَكْثَرَ تَقَلُّبَ وَجْهِهِ فِي السَّمَاءِ. وَعَلِمَ اللّهُ مِنْ قَلْبِ نَبِيِّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ يَهْوَي الْكَعْبَةَ. فَصَعِدَ جِبْرِيلُ. فَجَعَلَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُتْبِعُهُ بَصَرَهُ وَهُوَ يَصْعَدُ بَيْنَ السَّمَاءِ وَا‘َرْضِ. يَنْظُرُ مَا يَأْتِيهِ بِهِ. فَأَنْزَلَ اللّهُ »قَدْ نَرَي تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَاءِ« اŒيَة- فَأتَانَا آتٍ، فَقَالَ: إِنَ الْقِبْلَةَ قَدْ صُرِفَتْ إِلَى الْكَعْبَةِ. وَقَدْ صَلَّيْنا رَكْعَتَيْنِ إِلَى بَيْتِ الْمَقْدِسِ وَنَحْنُ رُكُوعٌ فَتَحَوَّلْنَا. فَبَنَيْنَا عَلَى مَا مَضَي مِنْ صََتِنَا. فَقَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ »يَا جِبْرِيلُ! كَيْفَ حَالُنَا فِي صََتِنَا إِلَى بَيْتِ الْمَقْدِسِ؟« فَأَنْزَلَ اللّهُ عَزَ وَجَلَ »وَمَا كان اللّه لِيُضِيعَ إِيمَانَكُمْ«.)عن أَبِي إسحاق الخ( قَالَ السندي؟ قَالَ الحافظ فِي فتح الباري: قد جاء سماع أَبِي إسحاق عن البراء فِي غير هذا الحديث، ف ضعف فِيهِ من تدليس أَبِي إسحاق. ذكره فِي كتاب ا“يمان. و فِي الزوائد: حديث البراء صحيح، ورجاله ثقات.

 

305. (1010) (6292)- el-Berâ radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte Beytu'l-Makdis'e doğru onsekiz ay namaz kıldık. Medine'ye girişinden iki ay sonra kıble istikameti Ka'be'ye çevrildi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Beytu'l Makdis'e müteveccihen namaz kılarken yüzünü çokça semaya çeviriyordu: Allah Teâla hazretleri, Peygamberinin kalbinden geçeni yani, Kabe'ye yönelme arzusunu bildi. Bir gün Cebrail aleyhisselam (göğe doğru) yükseldi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, o yerle gök arasında yükselirken onu gözüyle takip etmeye başladı, onun nasıl bir vahiy getireceğini gözetliyordu. Derken aziz ve celil olan Allah "Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu görüyoruz..." (Bakara 144) ayetini indirdi. Biz, Beytu'l-Makdis'e doğru farzın iki rek'atini kılmış tam rükuda iken, bir adam gelip: "Kıble, Ka'be'ye doğru çevrilmiştir!" haberini getirdi. Derhal yönlerimizi çevirdik. Namazımızı yenilemeyip kıldığımız kısmın devamını tamamladık. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Ey Cibril! Beytu'l-Makdis'e doğru kıldığımız namazlarımızın hali ne olacak?" diye sordu. Bunun üzerine de, Allah Teâla hazretleri:

"Allah sizin (daha önce Beytu'l-Makdis'e doğru kıldığınız) namazları zayi etmeyecektir" (Bakara 143) ayetini inzal buyurdu."[1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/41-42.