* ENSAR

 

ـ42 ـ6029 ـ164ـ حَدّثَنَا عَبْدُالرَّحْمنِ بْنُ إبْرَاهِيمَ. ثَنَا ابْنُ أبِي فَدَيْكٍ، عَنْ عَبْدِ الْمُهَيْمِنِ بْنِ عَبَّاسِ ابْنِ سَهْلِ بْنِ سعْدٍ، عَنْ أبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ؛ أنَّ رَسُولَ اللّهِ # قَالَ: »ا‘نْصَارُ شِعَارٌ وَالنَّاسُ دِثَارٌ. وَلَوْ أنَّ النَّاسَ اسْتَقْبَلُوا وَادِياً أوْ

شِعْباً، وَاسْتَقْبَلَتِ ا‘نْصَارُ وَادِياً، لَسَلَكْتُ وَادِيَ ا‘نْصَارِ. وَلَوَْ الْهِجْرَةُ لَكُنْتُ امْرَؤاً مِنَ ا‘نْصَارِ«.في الزوائد: إسناده ضعيف واŒفة من عبد المهيمن، وباقي رجاله ثقات .

 

42. (164) (6029)- Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ensar iç gömlek, insanlar da dış gömlek (mesabesinde)dirler. Eğer insanlar bir vadiye veya bir koyağa (dağlardaki düzlük)  yönelirken Ensar da bir başka vadiye yönelecek olsa ben, Ensar'ın gittiği vadiyi takip  ederdim. Eğer hicret olmasaydı ben Ensar'dan bir kimse olurdum."[1]

 

ـ43 ـ6030 ـ165ـ حَدّثَنَا أبُو بَكْرِ بْنُ أبِي شَيْبَةَ. ثَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ. حَدّثَنِي كَثِيرُ بْنُ عَبْدِ اللّهِ بْنِ عَمْرٍو ابْنِ عَوْفٍ، عَنْ أبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »رَحِمَ اللّهُ ا‘نْصَارَ، وَأبْنَاءَ ا‘نْصَارِ، وَأبْنَاءَ أبْنَاءِ ا‘نْصَارِ«.في الزوائد: إسناده ضعيف .

 

43. (165) (6030)- Amr İbnu Avf (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Allah, Ensar'ı, Ensar'ın oğullarını, Ensar'ın oğullarının oğullarını rahmetine bandırsın" buyurdular."[2]

 

AÇIKLAMA:

 

1- Bu hadisler, Ashab'ın bir bölümünü teşkil eden Ensar'ın, bir bütün olarak, faziletçe üstünlüğünü belirtmektedir. Şöyle ki, şiar bedene değen en içteki giysidir. Buna dilimizde iç gömlek denir. Ensar, Aleyhissalâtu vesselâm'a maddî ve manevî yakınlığı  sebebiyle diğer sahabelerden daha üstün bir durum elde etmiş. Resulullah'a yakınlık kazanmıştır. Onların Akabe biatlarıyla Resulullah'a tanıdıkları himaye ve hicretten sonra da başta Aleyhissalâtu vesselâm olmak üzere bütün hicret edenlere sundukları yardım ve  fedakârlıklar, onlara İslam'da ayrı bir makam kazandırmıştır. Bu hadiste Aleyhissalâtu vesselâm, ıtlakı  üzere, bütün Ensar'ın efdaliyetini beyan etmektedir.

2- Bu hadisin esbab-ı vürudu daha önce de geçti: Huneyn Savaşı'ndan elde edilen ganimetin  taksimi sırasında Aleyhissalâtu vesselâm, İslam'a yeni girmiş olan Mekkelilerin ileri gelenlerine müellefe-i kulûb olarak bol bol vermişti. Bu durum Ensar arasında "Resulullah hemşehrilerine kavuştu, artık bizi terkedecek..." şeklinde dedikoduların çıkmasına sebep olmuştu. Bunları işiten Aleyhissalâtu vesselâm Ensar'ı toplayarak bir hitabede bulunur. Bu konuşmada birkısım Mekkelilere çokça verişinin maksadını belirtir, sonra da yukarıda görüldüğü üzere, Ensar'ın kendi nazarındaki yüce makamını belirtir. Ensar bu açıklama üzerine duygulanıp gözyaşları dökerler.[3]

 


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/526.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/526.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/526-527.