* İMAMIN ARKASINDA KIRAAT

 

ـ254 ـ6241 ـ839ـ حَدّثَنَا أبُو كُرَيْبٍ. ثَنَا مُحَمّدُ بْنُ الْفُضَيْلِ. ح وَحَدّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ. ثَنَا عَلِيُّ ابْنُ مُسْهِرٍ، جَمِيعاً عَنْ أبِي سُفْيَانَ السَّعْدِيِّ، عَنْ أبِي نَضْرَةَ، عَنْ أبِي سَعِيدٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »َ صََةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرأْ فِي كُلِّ رَكْعَةٍ ب)اَلْحَمْدُللّهِ( وَسُورَةٍ، فِي فَرِيضَةٍ أوْ غَيْرِهَا«.في الزوائد: ضعيف. وفي إسناده أبو سفيان السعديّ. قال ابن عبدالبر: أجمعوا على ضعفه. لكن تابع أبا سفيان قتادةُ كما رواه ابن حبان في صحيحه .

 

254. (839) (6241)- Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İster farz ister nafilelerde olsun her rekatte "Elhamdülillahi Rabbi'l-alemin" suresi ile bir başka sure okumayanın namazı namaz değildir."[1]

 

ـ255 ـ6242 ـ841ـ حَدّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السُّكَيْنِ. ثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ السَّلْعِيُّ. ثَنَا حُسَيْنٌ الْمُعَلِّمُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ؛ أنَّ رَسُولَ اللّهِ # قَالَ: »كُلُّ صََةٍ َ يُقْرَأُ فِيهَا بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ، فَهِيَ خِدَاجٌ، فَهِىَ خِدَاجٌ«.في الزوائد: إسناده حسن .

 

255. (841) (6242)- Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İçinde Fatiha suresi okunmayan her namaz noksandır, noksandır."[2]

 

AÇIKLAMA:

 

Namazda kıraat farz ise de  teferruatta bazı ihtilaflar mevcuttur. Cemaat halinde olsun, münferid halde olsun, farz namaz olsun, nafile namaz olsun hepsinde Fatiha'nın gerekli olduğunu  bu hadisten anlamaktayız. Önceki hadis, Fatiha'dan başka bir surenin okunmasını da gerekli göstermektedir. Ancak alimler başka rivayetleri de değerlendirerek, farklı hükümlere gitmişlerdir: Zamm-ı sureyi cumhur sünnet telakki  eder, Hanefiler ve diğer bazı alimler, zamm-ı sureyi de vacib addetmişlerdir; bu, üç ayet veya üç ayet uzunluğunda bir ayet de olabilir.[3]

 

ـ256 ـ6243 ـ842ـ حَدّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مَحَمّدٍ. ثَنَا إسْحَاقُ بْنُ سُلَيْمَانَ. ثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ يَحْيى، عَنْ يُونُسَ ابْنِ مَيْسَرَةَ، عَنْ أبِي إدْرِيسَ الْخَوَْنِيِّ، عَنْ أبِي الدَّرْدَاءِ؛ قَالَ: سَأَلَهُ رَجُلٌ فَقَالَ: أقْرَأُ وَا“مَامُ يَقْرَأُ؟ قَالَ: سَألَ رَجُلٌ النَّبِيَّ #: أفِي كُلِّ صََةٍ قِرَاءَةٌ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »نَعَمْ« فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ: وَجَبَ هذَا. في الزوائد: قال المزّيّ: هو موقوف. ثم قال: هذا إسناد صحيح، رجاله ثقات .

 

256. (842) (6243)- Ebu'd-Derda (radıyallahu anh)'nın anlattığına göre: "Bir adam kendisine: "Namazda imam okurken ona uyan kimse de Kur'an'dan okur mu?" diye sormuş, o da  şu cevabı vermiştir: "Bir adam, Aleyhissalâtu vesselâma her namazda kıraat var mı? diye sormuştu da Aleyhissalâtu vesselâmdan: "Evet!" cevabını almıştı. Bunun üzerine cemaatten biri de: "Bu vacip oldu" demişti."[4]

 

ـ257 ـ6244 ـ850ـ حَدّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مَحَمّدٍ. ثَنَا عُبَيْدُ اللّهِ بْنُ مُوسى، عَنِ الْحَسَنِ بْنِ صَالِحٍ، عَنْ جَابِرٍ، عَنْ أبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »مَنْ كَانَ لَهُ إمَامٌ، فَقِرَاءَةُ ا“مَامِ لَهُ قِرَاءَةٌ«.في الزوائد: في إسناده جابر الجعفيّ، كذاب والحديث مخالف لما رواه الستة من حديث عبادة .

 

257. (850) (6244)- Hz.Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kim imama uymuş ise, imamın kıraati onun da kıraatidir" buyurdular."[5]

 

AÇIKLAMA:

 

İmama uyan kimsenin kıraatte bulunup bulunmayacağı hususunda farklı rivayetler gelmiştir. Son iki rivayette de görüldüğü üzere, Hz. Cabir'den iki  zıt görüş rivayet edilmektedir. Şarihler, ikinci hadisin daha sahih olduğunu belirtirler.

Netice olarak, Ebu Hanife, Sevrî, İbnu Uyeyne ve Malikîlerden İbnu Veheb ile diğer bir grup alim: "Cehrî ve hafî  hiçbir namazda imama uyan kimse ne Fatiha ne de zamm-ı sure  hiçbir şey okumaz" diye hükmetmiştir. İmam Malik, Şafii, Ahmed İbnu Hanbel ve İshak İbnu Rahuye, Evzâî, Makhul ve Ebu Sevr gibi diğer bir kısım ulema ise: "İmama uyan kişi, gizli, açık bütün namazların her rekatinde Fatiha okumalıdır, vaciptir" diye hükmetmiştir. Bu mevzuda: "İmama uyan kişi, hafi namazlarda kıraat eder, cehrîde etmez" veya "gizli namazlarda veya cehrî de olsa imamı işitmediği hallerde kıraat eder, işittiği açık namazlarda etmez" gibi başka görüşler de ileri sürülmüştür.

Hanefîler imama uyan kimsenin, kıraat hafî olsun, cehrî olsun Kur'ân okumasını tahrimen mekruh addetmiştir.[6]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/20.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/20.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/20-21.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/21.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/21.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/21-22.