* MESCİDE DEVAM VE NAMAZLARI BEKLEME

 

ـ247 ـ6234 ـ800ـ حَدّثنَا أبُو بَكْرِ بْنُ أبِي شَيْبَةَ. ثَنَا شَابَابَةُ. ثَنَا ابْنُ أبِي ذِئْبٍ، عَنِ الْمَقْبُرِيِّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ، عَنْ أبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ #؛ قَالَ: »مَا تَوَطَّنَ رَجُلٌ مُسْلِمٌ الْمَسَاجِدَ لِلصََّةِ وَالذِّكْرِ، إَّ تَبَشْبَشَ اللّهُ لَهُ كَمَا يَتَبَشْبَشُ أهْلُ الْغَائِبِ بِغَائِبِهِمْ، إذَا قَدِمَ عَلَيْهِمْ«.في الزوائد: إسناده صحيح، رجاله ثقات .

 

247. (800) (6234)- Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Müslüman bir kimse, namaz ve zikir için mescidi vatan edindiği (çokça gitmeyi alışkanlık haline getirdiği) zaman Allah'ın onun bu halinden duyduğu sevinç, tıpkı gurbette adamı olan kimselerin onun yanlarına dönmesiyle (kavuşmaktan)duydukları sevinç gibidir."[1]

 

ـ248 ـ6235 ـ801ـ حَدّثَنَا أحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِيُّ. ثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ. ثَنَا حَمَّادٌ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أبِي أيُّوبَ، عَنْ عَبْدِاللّهِ بْنِ عَمْرٍو؛ قَالَ: صَلَّيْنَا مَعَ

رَسُولِ اللّهِ # الْمَغْرِبَ. فَرَجَعَ مَنْ رَجَعَ. وَعَقَّبَ مَنْ عَقَّبَ. فَجَاءَ رَسُولُ اللّهِ # مُسْرِعاً، قَدْ حَفَزَهُ النَّفْسُ، وَقَدْ حَسَرَ عَنْ رُكْبَتَيْهِ، فَقالَ: »أبْشِرُوا. هذَا رَبُّكُمْ قَدْ فَتَحَ بَاباً مِنْ أبْوَابِ السّمَاءِ، يُبَاهِي بِكُمُ الْمََئِكَةَ. يَقُولُ: انْظُرُوا إلى عِبَادِى قَدْ قَضَوْا فَرِيضَةً؛ وَهُمْ يَنْتَظِرُونَ أُخْرَى«. في الزوائد: هذا إسناد صحيح. ورجاله ثقات .

 

248. (801) (6235)- Abdullah İbnu Amr (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte akşam namazını kılmıştık. Namazdan sonra dileyenler evlerine döndü, dileyenler de yerinde kaldı. (Çok geçmeden) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)  koşarcasına ve hızlı nefes alarak, diz kapakları da açılmış bir halde geldi. Bize dediler ki: "Müjdeler olsun! İşte Rabbiniz! Sema kapılarından bir kapı açmış, meleklere karşı sizlerle iftihar ediyor ve diyor ki: "Kullarıma bakın! Farzlarını eda ettiler. Şimdi de diğer namazı  beklemekteler!" [2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/15.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/16.