ـ5481 ـ1ـ عن ابن عبّاسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنهما قال: ]مَرَّ رَسُولُ اللّهِ # بِقُبُورِ أهْلِ الْمَدِينَةِ فأقْبَلَ عَلَيْهِمْ بِوَجْهِهِ؛ فقَالَ: السََّمُ عَليْكُمْ يَا أهْلَ الْقُبُورِ وَيَغْفِرُ اللّهُ لَنَا وَلَكُمْ، أنْتُمْ لَنَا سَلَفٌ وَنَحْنُ بِا‘ثَرِ[. أخرجه الترمذي.
1. (5481)- İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Medine ehlinin mezarlarına uğramıştı. Mezarlara yüzünü çevirerek: "Esselamu aleyküm (selam üzerinize olsun) ey kabir halkı! Allah sizi de bizi de mağfiret buyursun. Sizler bizim seleflerimizsiniz. Biz de arkadan geleceğiz" buyurdular." [Tirmizî, Cenaiz 59, (1053).][1]
ـ5482 ـ2ـ وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: ]خَرَجَ رَسُولُ اللّهِ # عَلى الْمَقْبَرَةِ فَقَالَ: السَّمُ عَلَيْكُمْ دَارَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ، وَإنَّا إنْ شَاءَ اللّهُ بِكُمْ َحِقُونَ[. أخرجه أبو داود.ولمسلم والنسائي عن بريدة نحوه؛ وزاد: »أسألُ اللّهَ لنَا وَلَكُمْ الْعَافِيَةَ«
2. (5482)- Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir mezarlığa uğramıştı: "Selam üzerinize olsun ey mü'minler cemaatinin mahalle halkı! İnşaallah biz de sizlere kavuşacağız!" buyurdular." [Ebu Davud, Cenaiz 83, (3237).]
Müslim ve Nesai'de Büreyde'den gelen bir rivayette şu ziyade var: "Allah'tan bizim için de sizin için de afiyet dilerim."[2]