* SÜSLENME

 

ـ5264 ـ1ـ عن أبي ا‘حْوص عن أبيه قال: ]أتَيْتُ النّبِىَّ # وَعلَيَّ ثَوْبُ دُونٍ. فقَالَ: ألَكَ مَالٌ؟ قُلْتُ: نَعَمْ. قَالَ: مِنْ أىِّ الْمَالِ؟ قُلْتُ مِنْ كُلِّ الْمَالِ قَدْ أعْطَانِى اللّهُ تَعالى. قَالَ: فَاِذَا أتاكَ اللّهُ تَعالى مَاً فَلْيُرَ أثَرُ نِعْمَةِ اللّهِ عَلَيْكَ وَكَرامَتِهِ[. أخرجه النسائي .

 

1. (5264)- Ebu'l-Ahvas babasından naklen diyor ki: "Üzerimde adi bir elbise olduğu halde Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanına gelmiştim. Bana:

"Senin malın yok mu?" diye sordu.

"Evet var!" cevabıma:

"Hangi çeşit maldan?" sorusunu yöneltti.

"Her çeşit maldan Allah bana vermiştir [deve, sığır, davar, at, köle, hepsinden var]" demem üzerine:

"Öyleyse Allah Teala hazretleri sana bir mal verdiği vakit Allah'ın verdiği bu nimetin eseri ve fazileti senin üzerinde görülmelidir!"  buyurdular." [Nesaî, Zinet 83, (8, 196).][1]

 

AÇIKLAMA:

 

Dinimiz, her ne kadar mütevazi bir hayat tavsiye ediyorsa da, tevazuda ileri gidip varlık içinde yokluk hayatı yaşamayı hoş görmez. Ayet-i kerime dünyadaki nasibin unutulmamasını emreder (Kasas 77). Hadiste de: "Allah birinize bir mal verdi mi, onu önce kendine harcasın" buyurarak daha açık bir üslupla kişinin kendisi için makul ölçülerle harcaması gereğine dikkat çeker.[2]

 

ـ5265 ـ2ـ وعن محمّد بن يحيى بن حِبّانٍ قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَا عَلى أحَدِكُمْ إنْ وَجَدَ سَعَةَ أنْ يَتَّخِذَ ثَوْبَيْنِ لِيَوْمِ الْجُمْعَةِ غَيْرُ

ثَوْبى مِهْنَتِهِ[. أخرجه أبو داود.»المهنة« الخدمة ومعاناة ا‘شغال .

 

2. (5265)- Muhammed İbnu Yahya İbnu Hibban anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Sizden biri bolluğa erince iş elbisesinden  başka bir de cum'a elbisesi edinirse üzerine (bir vebal) yoktur." [Ebu Davud, Salat 219, (1078); İbnu Mace, İkametu's-Salat 82, (1095).][3]

 

AÇIKLAMA:

 

Rivayetin Ebu Davud'daki aslında, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bu irşadı hutbe sırasında beyan ettiği belirtilir. Böylce cum'a ve bayramlarda  giyilmek üzere  hususi bir elbise bulundurmanın dinen reddedilen israf sayılmayacağı beyan edilmiş olmaktadır. Bu,  hem cum'aya katılan insanların iş elbiselerinin neşredeceği nahoş kokulardan uzak tutulmasını sağlayarak mescidleri daha  cazip, daha huzurlu kılar, hem de Müslümanların bayramı olan cum'aya tazim ifade eder.

Hadis, cum'a günü güzel ve temiz elbise giymenin ve hatta sırf cum' aya mahsus bir takım bulundurmanın müstehab olduğunu ifade eder.[4]

 

ـ5266 ـ3ـ وعن جابرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]نَظَرَ رَسُولُ اللّهِ #: الى صَاحِبِ لَنَا يَرْعى ظَهْراً لَنَا وَعَلَيْهِ بُرْدَانِ قَدْ أخْلَقَا. فَقَالَ: أمَالَهُ غَيْرُ هذَيْنِ؟ قَلْتُ: بَلى لَهُ ثَوْبَانِ في الْعَيْبَةِ كَسَوْتُهُ إيّاهُمَا. فقَالَ: ادْعُهُ، فَلْيَلْبَسْهُمَا، فَلَبِسَهُمَا. فَلَمَّا وَلّى؛ قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَالَهُ؟ ضَرَبَ اللّهُ عُنُقَهُ. ألَيْسَ هذَا خَيْراً؟ فَسَمِعَهُ الرَّجُلُ فقَالَ: في سَبِيلِ اللّهِ يَا رَسُولَ اللّهِ؟. فقَالَ: في سَبِيلِ اللّهِ. فَقُتِلَ الرَّجُلُ في سَبيلِ اللّهِ[. أخرجه مالك .

 

3. (5266)- Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), bize binek hayvanlarımızı güden bir adamımızı gördü. Üzerinde eskimiş (çizgili) iki parçalı giysi vardı.

"Onun bu eskilerden başka giyeceği yok mu?" buyurdular. Evet var dedim. Çamaşır torbasında iki giysisi daha var, ben onları giydirmiştim."

"Öyleyse çağır onu da, bunları giysin!" emrettiler. (Çağırdım, emr-i Nebeviyi söyledim, o da onları giyindi. Geri gitmek üzere dönünce, Aleyhissalâtu vesselâm:

"Nesi var (da bu yenileri giymiyor?) Allah boynunu vurasıca! Bu daha hoş değil mi?" buyurdular. Adam bu sözü işitti ve: "Allah yolunda mı (boynum vurulsun) ey Allah'ın  Resulü?" dedi.

"Evet buyurdular, Allah yolunda!" Adam Allah yolunda öldürüldü. [Muvatta, Libas 1, (2, 910).][5]

 

AÇIKLAMA:

 

1- Hadisin Muvatta'daki aslında mevzumuz açısından ehemmiyetli bir ziyade var. Hz. Cabir bu hadisenin bir  sefer sırasında (Enmar Gazvesi'nde) cerayan ettiğini belirtir. Yani savaş sırasında bile olsa, çoban bile olsa eskipüskü pejmürde bir kıyafetten imkan nisbetinde kaçınılmalıdır. İslam uleması, nususun karinesine dayanarak kıyafetin insan ruhuna tesir edeceğini kabul etmiştir.

2- Hadiste geçen "Allah boynunu vurasıca!" tabiri, bir bedduadan ziyade memnuniyetsizliği ifade eden bir tabirdir. Dilimizde Allah hayrını veresice tabirini bu makamda kullanırız. Hadisin devamındaki inceliğin hatırına, dilimizdeki örfî karşılığını kullanmadık.

Hadisin devamı Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bir mucizesiyle tamamlanmaktadır.[6]

 

ـ5267 ـ4ـ وعن ابن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ]نَهى رَسُولُ اللّهِ #: عَنْ هَاتَيْنِ اللِّبْسَتَيْنِ: اَلْمُرْتَفِعَةِ، وَالدُّونِ[. أخرجه رزين .

 

4. (5267)- İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)  şu iki kıyafeti yasakladı: Çok yüksek kıyafet,  çok düşük kıyafet." [Rezin tahriç etmiştir.][7]

 

AÇIKLAMA:

 

Rivayet Rezin İbnu Muaviye'ye aittir. Ancak mütedavil kaynaklarda bulunamamıştır. Hadiste insan haysiyetine yakışmayacak derecede düşük bir kıyafetin yasaklanması yanında, kişiye kibir telkin edecek çok pahalı bir kıyafet de yasaklanmaktadır. Böylece, "Her işin hayırlısı vasat olanıdır" hadisi kıyafette de cari olmaktadır. Çok düşük kıyafet kişiyi ruhen sefilleştirip, insanî itibarını da haleldar edeceği gibi, yüksek bir kıyafet de israfa kaçmaktan öte, ruhta mezmum olan tekebbür  hissini doğurabilecek, normal insanların uzaklaşmasına ve kişinin yalnızlaşmasına sebep olabilecektir.[8]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/63.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/63.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/64.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/64.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/64-65.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/65.

[7] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/65.

[8] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 15/65.