EVLAT, EŞ VE ANNE OLARAK KADIN (10.03.2006) |
Post Reply |
Author | |
kral
Administrator Joined: 08-03-2006 Status: Offline Points: 1323 |
Post Options
Thanks(0)
Posted: 27-02-2009 at 13:50 |
Zariyat,51/49 EVLAT, EŞ VE ANNE OLARAK KADIN
Değerli Müminler! Yüce Allah evrendeki her şeyi çift yaratmıştır. Kur'an-ı Kerim'de, "Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık."[1] ayetiyle bu gerçek dile getirilmektedir. Allah katında saygın bir yere sahip olan insan da kadın ve erkek olarak yaratılmıştır. Her varlığın yaratılışında olduğu gibi erkek ve kadının yaratılışında da sayısız hikmetler mevcuttur. Kadınların geçmişte ve günümüzde gerek ailede gerekse toplumsal yapıda her zaman hak ettikleri saygı ve değeri gördükleri söylenemez. Öyle ki insanlık tarihinde kadının insan olup olmadığı tartışılacak kadar insaftan uzaklaşılmış hatta o, namusa leke süren bir varlık olarak düşünülmüş ve hayat hakkı hiçe sayılarak kumlara gömülecek derecede vahşi muamelelere maruz kalmıştır. Üzülerek belirtelim ki, günümüzde de boyut ve biçimi farklı olsa da benzeri uygulamalara şahit olmaktayız. Bu muamelelere maruz kalan kadın, Allah'ın bize bir emaneti olan eşimiz, Rabbimizin bize göz aydınlığı olarak verdiği kızımız, yaratılışımızda hatta hayatımız boyunca ilk sığınağımız, anamızdır. Değerli Müminler! Kadın, anamızdır. Analarımız bizlerin dünyaya gelmesine vesile olan fedakarlık sembolü kimselerdir. Çekirdeğin toprağın yüreğinde hayat buluşu gibi, çocuk da anada hayat bulur. Analar, çocuklarını hamilelik dönemlerinde büyük zorluklarla taşımakta, çeşitli eziyet ve sıkıntılarla dünyaya getirmektedir. Doğum sonrasında ise, uykularını bölerek çocuklarını merhamet ve şefkat yüklü kucaklarında emzirmekte, onları en güzel ninnilerle uyutup, sevgiyle büyütmektedir. Yaşımız her ne olursa olsun hepimiz annelerimizin sevgi, şefkat ve merhametine muhtaç oluşumuzu derinden hissederiz. Muhterem Müminler! Bir eş olarak kadın, hayat arkadaşımızdır. Hayatın zorluklarını, üzüntü ve kederlerimizi onunla paylaşarak hafifletiriz. O, bizim sadık bir dert ortağımızdır. Huzur ve mutluluğumuzu onunla paylaştıkça hayatımız daha bir anlam kazanır. Zaten aile yuvasının kuruluşunun temel esprisi de bu değil midir? "İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve rahmet var etmesi, Allah'ın (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için dersler vardır."[2] ayeti, duygu ve sözlerimize ne güzel de tercüman oluyor. Eşlerimizle bizler arasında var olan sevgi ve rahmet ilahi kökenlidir. Unutmayalım ki, onlar bize, biz de onlara Allah'ın birer emanetiyiz. Kur'an-ı Kerim'de, mümin erkek ve kadınların birbirlerinin dostu oldukları ve birbirlerine iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırdıkları [3] bildirilmiştir. Acısıyla, tatlısıyla bir ömür boyu beraber hayat sürecek eşlerin dostluğa, karşılıklı sevgi ve saygıya herkesten daha çok ihtiyaçları olduğu açıktır. Kur'an-ı Kerim'de "...Eşlerinizle, iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz."[4] buyurulmaktadır. Aziz Müslümanlar! Kadın, canımız kadar hatta ondan daha çok sevdiğimiz kızımızdır, evladımızdır. Üzülerek belirtelim ki, kız evladını ikinci plana iten bazı yanlış tutum ve anlayışlar varlığını hala sürdürmektedir. Unutmayalım ki, kız olsun erkek olsun, onlar bize Yüce Mevlamızın sevinç ve mutluluk kaynağı kıldığı, huzur kaynağı yaptığı nimetlerdir. Çocuklarımıza karşı davranış biçimimizi, onlara göstereceğimiz şefkat ve merhametin ölçüsünü cinsiyetleri belirlememelidir. Onların birinin hakkı diğerinden daha az değerli ve kutsal değildir. Kız çocuklarının mirastan, eğitim ve öğretim imkanından mahrum edilmeleri dinimizin esasları ile bağdaşmaz. Hutbemi her konuda bizlere örnek olan Rahmet Peygamberinin şu sözleriyle bitirmek istiyorum: "Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar. "[5] "Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben yanyana bulunacağız"[6] buyurdu. Dr. Yaşar YİĞİT Kurul Uzmanı __________________ [1]Zariyat, 51/49. [2]Rûm, 30/21 . [3]Tevbe 9/71 [4]Nisâ, 4/19. [5]Buhârî, Zekât 10, Edeb 18; Müslim, Birr 147. [6]Müslim, Birr 149. |
|
<font color=RED>“Bilginin elde edilmesi... bizi iyiye ulaştıracaktır.”[/COLOR]
|
|
Post Reply | |
Tweet |
Forum Jump | Forum Permissions You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot create polls in this forum You cannot vote in polls in this forum |